a person

bir kimseye yapılan hakaret
kişileşmek Verb
matem alameti
bozmak Verb
şahıs sigortası Noun
yapılış yapılma
bir şahsın karakteri konusunda yanılma
bir şahsa karşı işlenen suç
bir şahsa karşı işlenen suç Noun
birinden geçinmek Verb
bir şahsın medeni durumu
şahsın medeni durumu
öylesi
gıcık kapmak (argo) Verb
çok kabiliyetli bir kimse
yeni fikirlerle dolu biri olmak Verb
yüksek seviyeli biri olmak Verb
kanun önünde kendi başına bir insan gibi muamele görmek Verb
karşısındakinin blöfünü görmek Verb
bir kimseyi kamu hizmetinden mahrum kılma
bir kimsenin karakterinin takdiri Noun
birinin bütün söylediklerini dinlemek Verb
bizzat o (kimse/şey).
No less a person than the King: Bizzat Kral.
London is no less expensive
than Paris: Pahalılıkta Londra Paristen aşağı kalmaz.
He writes with no less knowledge than clarity: Bilgili olduğu kadar da açık bir dille yazıyor.
son derece güvenilir bir kimse olarak bilinmek Verb
arasından en iyisini seçmek Verb
sinirlendirmek, sinirine dokunmak.
birini geçirmek Verb
görülmemesi olanaksız olmak Verb
birinin gözlerini kaçırtmak Verb
geçindirmek Verb
dolandırmak Verb
azarlamak Verb
birini soymak Verb
birine manevi baskı yapmak Verb
ifade-i meram etmekten aciz
birini araya koymak Verb
başka bir hamurdan olmak Verb
bir toplantıda bizzat bulunmak Verb
sıkıştırmak Verb
üçüncü şahsa bildirmek Verb
tüzel kişilerin uyrukluğu Noun, International Law
şikâyet sahibi
ikametgâhı bir ülkede olmayan şahıs
ikametgâhı bir ülkede olmayan şahıs
bir ülkede ikamet eden şahıs
sabıkalı kişi Noun, Law
birini yetenekli biri olarak göstermek Verb
sakat birini ağır ağır yürütmek Verb